25 Eylül 2013 Çarşamba

Doktor

Doktor nedir? Niye böyle bir yazıya gerek vardı? Önemli ve sorulması gereken sorular bunlar. Ülkemizde hem halkın hem de hekimlerin şu tek kelime hakkındaki bilgisi çok sınırlı. İşte bu yazıdaki amaç, bu tek kelime hakkındaki bilgileri sıralamak, hekimlerin yani tıp doktorlarının bu konuda bilgisini arttırmak ve halkı bilinçlendirmek.

Ülkemizde doktor deyince akla hemen tıp doktorları (MD, yani medical doctor) gelir. Oysa ki, tıp doktorlarından başka bir de diğer bölümlerde doktora yapmışlara verilen "bilim veya felsefe doktoru" unvanlı bilim veya felsefe doktorları (PhD, yani doctor of philosophy) vardır. Yabancı ülkelerde tıp doktorlarının isimlerinin yanına MD, bilim doktorlarının isimlerinin yanına PhD unvanları geldiği ve halk bu konuda bilinçli olduğu için çok sıkıntı yaşanmaz. Bizde ise halk bilinçsiz olduğu ve bilim/tıp doktoru ayırt etmeksizin herkesin yanına Dr. unvanı geldiği için bir karışıklık olur. Mühendislik fakültesi gibi alakasız bir fakülteye çocuğunu muayene ettirmek için gidenleri biliyoruz. Sonuçta halkın gözünde hepsi Dr. hepsi Prof. Dr. Lakin her sakallı dede olmadığı gibi her Dr. unvanı olan da tıp doktoru değildir.

Doktor Kavramı

Doktor (doctor) kelimesi Latince'de "öğretmek" manasına gelen "doct" kelimesinden türemiştir. "-or" ise "disiplin" anlamı katmaktadır. Son tahlilde Latince'de doktor, "öğretmen, hoca, öğreten kişi" manasında kullanılmaktadır. "Üniversitede öğretmenlik yapabilme ruhsatı" manasındaki "doktora (doctorate)" da, "öğreti" manasındaki "doktrin (doctrin)" de "doktor" ile aynı kökten gelmektedir.

"Tıp doktoru", tıp konusunda bilgili ve bildiğini öğretebilen kişi manasına gelmektedir o zaman. Asırlardan beridir tıp doktorlarına duyulan saygının nedenlerinden birisi de bu olsa gerek: Belirli bir konuda herkesten daha bilgili olması ve bu bilgisini halka öğretmesi. Halkımızın ortalama eğitim düzeyi ilkokul 5 seviyesinde iken bizler 6 sene tıp fakültesi okuyup yüksek lisans düzeyinde tıp fakültelerinden mezun olmaktayız. Anadolu'nun birçok yerinde, hatta büyük şehirlerde hala tıp doktorlarına/hekimlere "hocam" diye hitap edilmektedir. Aslında bazen cahil diye nitelediğimiz halk "doktor" kelimesinin manasını biz tıp doktorlardan daha iyi bilmektedir.

Hekim Kavramı

İşin aslına bakarsak eğer; tıp doktorluğu akademik bir unvandır. Sahada çalışan, hasta bakan tıp doktorları hekim (physician) olarak adlandırılır. Birçok yabancı ülkede tıp doktorları mezun olduktan sonra hemen sahada hizmet veremez. Önce 1 ya da 2 sene bir hekimin yanında staj yapmaları gerekir. Bizde ise tıp doktoru unvanını alanı mecburi olarak ertesi hafta göreve başlattığımız için yabancı ülkelerdeki kadar keskin bir ayrım yoktur. Tıp fakültesinden çıkan herkes ertesi gün hekimlik yapabilir.

Kavram olarak bakarsak hekim; tıp bilgisini hastanın yararı için kullanan hikmetli kimsedir. Yabancı dildeki karşılığı "physician" ise Latince'de "doğa bilimleri" manasından gelen "physica" kelimesinden türemiş "iyileştirici, tıp uygulamacısı" manasında bir kelimedir. Fizik, fizik tedavi ve fizyoloji de bu kavramdan türemiştir.

İşin ve Sözün Özü

O zaman biz tıp doktorları halkın saygısını kazanan yönümüz olan bilgimizi, kültürümüzü ve öğretmen tarafımızı tekrar ön plana çıkartmalıyız. Karşımızdaki insanlara göre seviyemizi ayarlayarak, hastalarımızın iyiliğini ve çıkarını düşünerek en iyi sağlık hizmetini vermeliyiz. Hekim olmanın gerektirdiği "hikmet"i tekrardan kazanmalıyız. Hekimlik; felsefi ve düşünsel yönü ve geçmişi en kuvvetli mesleklerden birisidir. O zaman felsefeye ve düşünmeye önem vermeliyiz. Bunu kazanmak için tıp tarihini iyi tetkik etmeli, etik mevzulara ehemmiyet vermeliyiz. Kimsenin hak ettiği parayı kazanmasına itiraz etmiyorum ama mesleğimizi de ticari kaygılara kurban etmemeliyiz. Hastanın iyiliği için çalışan tarafımızı ve hekimlik nosyonumuzu korumalıyız.

Luke Fildes - The Doctor
Luke Fildes'e ait olan "The Doctor" tablosu mesleğimizle alakalı birçok yerde geçer, kullanılır. Özelliklerinden sabaha karşı olduğunu, günün yeni aydınlandığını anladığımız bir odada doktor, geceden beri hastasının başında tüm dikkati ve ilgisiyle hastasını düşünmektedir. O zamanın tanı ve tedavi imkanları çok kısıtlıdır ama doktorumuzun ilgisi, alakası tamdır. Bu manzara, ressamı o kadar etkilemiş olacak ki, resmetme ihtiyacı hissetmiş. Bugün ise bu tabloda eksik olan tanı ve tedavi çok gelişmiş durumda ama bu sefer de doktorların hastalarına karşı olan ilgilerini ve alakalarını kaybettik. Bu kadar imkana rağmen ilgisini, alakasını kaybeden doktor karşısında hastalar memnun değiller. Oysa ki resimde, sağ arka tarafta minnettarlıkla, saygıyla, biraz da korkuyla doktoru izleyen hasta yakınını (muhtemelen babası) görürüz. Fazla söze hacet kalmadan, gördüklerimiz de anlatır zaten çoğu şeyi.

Meslek hayatınızda başarılar.

Not: İşin ve sözün özü kısmındaki meselelerle alakalı TED konferanslarından birisi olan Abraham Verghese'e ait "Bir Doktorun Dokunuşu" adlı videoyu izlemenizi öneririm.

Yararlanılan Sözlükler:
- Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük
- Nişanyan Etimolojik Sözlük
- Online Etymology Dictionary