31 Ağustos 2016 Çarşamba

Yüksek Lisans ve Doktoraya Kavramsal Yaklaşım

Tıp camiası olarak yüksek lisans ve doktora kavramlarına biraz yabancıyız. Var ise yok ise TUS ile tıpta uzmanlıkla ilgileniyoruz. Yüksek lisans ve doktora konusunda biraz daha bilgi kazanmak ve bu kavramları tam anlamıyla yerli yerine oturtmak için yazmaya başlayayım.

Yüksek Lisans (YL)

Yüksek lisans, bir lisans öğretimine dayalı, eğitim - öğretim ve araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı amaçlayan bir yükseköğretim şeklinde tanımlanmaktadır. Yüksek lisansın birçok çeşidi vardır: Tezli veya tezsiz, örgün veya ikinci öğretim veya uzaktan öğretim. Bu kavramları açıklayalım.

Öncelikle tezli ve tezsiz yüksek lisans farkına değineyim. İsimlerinden de belli olduğu gibi tezli yüksek lisansta tez yazılması zorunludur. Diğer yandan tezsiz yüksek lisansta öğrenciler tezden daha hafif olan proje ödevi ile mezun olurlar. Tezli YL iki dönem ders, iki dönem de tez olmak üzere toplamda 4 dönem ve 2 senede ideal olarak biter. Tezsiz YL ise sadece ders dönemlerinden oluşur ve toplamda 2 ya da 3 dönemde ideal olarak biter. Yüksek lisans için, tezli ya da tezsiz olsun fark etmez, toplamda en az 10 ders alınmalıdır ve 3 yıl içerisinde bitirilmelidir. 3 yıl içerisinde yüksek lisansını tamamlayamayan adayların yüksek lisansla ilişiği son YÖK kararı doğrultusunda kesilir.

Tezli YL kabul için ALES ve dil puanı zorunluluğu vardır. Diğer yandan tezsiz YL için ALES ve dil puanı zorunluğu yoktur. Tezli YL kadroları genelde birkaç adet olurken, tezsiz YL kadroları daha çok olmaktadır (bunun nedenine birazdan değineceğim). Tezli YL YÖK'ün katkı payı kararı doğrultusunda öğrencilerden para alınmamaktadır. Kişi aynı anda sadece tek bir YL programında kayıtlı ise herhangi bir katkı payı ödemez. Diğer yandan tezsiz YL programları ücretli olmaktadır. Ücretleri devlet üniversitelerinde 5.000 tl civarında iken, özel üniversitelerde toplamda 50.000 tl düzeyine kadar çıkabilmektedir. Tezli YL sonrası aynı alanda doktoraya devam edilebilirken, tezsiz YL sonrası doktoraya devam edebilme YÖK'ün birkaç yıl önce aldığı kararla kaldırılmıştır. Örneğin, sosyoloji dalında tezsiz YL yaptıysanız sosyoloji doktorasına ya da işletmede tezsiz YL olan MBA (master of business administration) yaptıysanız işletme doktorasına bu karar değişmediği sürece başlayamazsınız.


Gelelim tezli ve tezsiz YL arasındaki felsefe farklılığına: Tezli YL genelde akademik amaçlarla yapılır. Bir alanda akademik olarak devam etmek istiyorsanız tezli YL yapmayı seçersiniz (tabi biz tıpçılar kendi alanımızda YL ihtiyaç duymamaktayız). Diğer yandan tezsiz YL konuyla ilgili alanda bir formasyon bir eğitim ve nosyon kazanmak için yapılır. Tezsiz YL sadece ders alınmasının ve tez olmamasının nedeni budur. Örneğin, hastanede başhekim olmak isteyen bir tıp doktorunu düşünelim. Sağlık yönetimi alanında tezsiz YL yapması yeterlidir. Çünkü doktorun amacı sağlık yönetimi alanında akademik olarak devam etmek değil, sağlık sektöründe yöneticilik yapacağı bir pozisyon için eğitim almak ve nosyon kazanmaktır. Bunun için de tezsiz YL biçilmiş kaftandır. Diğer yandan doktorumuz tıp fakültesinden mezun olmuş ve uzmanlık olarak sağlık yönetimi alanına gönül vermiş olsun. Sağlık yönetimi alanında doğrudan doktoraya kabul alabiliyorsa doktoraya, alamıyorsa tezli bir YL programına başlaması yerinde bir hareket olur. Böylece akademik kariyer basamaklarını çıkmaya devam edebilir.

Tezli YL amacı akademik ilerleme olduğu için tezli YL kadroları birkaç adetle sınırlı kalmaktadır. Diğer yandan bir alanda eğitim ve nosyon kazanmak isteyenlerin sayısı daha çok olacağı için tezsiz YL kadroları en az 5 - 10 olmakla birlikte 40 - 50 gibi sayılara bile ulaşabilmektedir. Bundan dolayı akademik ilerleme düşünmeyenlerin tezsiz YL programlarına başvurmaları ve akademik olarak ilerlemek isteyenlerin kadrolarını doldurmamaları yerinde olacaktır.

Gelelim yüksek lisans programlarındaki örgün öğretim, ikinci öğretim ve uzaktan öğretim farkına: Tezli YL programları örgün öğretim olarak verilmektedir. Yani hafta içi günlerinde ve mesai saatlerinde dersler yapılmaktadır. Tezli YL için hafta içi günlerinizden en az 1 ya da 2 günü ayırmanız gerekmektedir. bu programlar örgün öğretim olduğu için sadece tezli YL kayıtlı öğrenciler katkı payı ödememektedirler. Diğer yandan tezsiz YL programları genelde ikinci öğretim ya da uzaktan öğretimle verilmektedir. İkinci öğretim programların dersleri hafta içi günleri akşam saatlerinde ya da hafta sonları verilmektedir. Uzaktan öğretimde ise dersler yine aynı saatlerde ama bilgisayar üzerinden online olarak verilmektedir. Açıköğretim statüsünde yüksek lisans bulunmamaktadır. Tezsiz YL dersler ikinci öğretim ve uzaktan öğretim olarak işlendiği için öğrenciler yüklü miktarda katkı payı ve öğrenim ücreti ödemektedirler.

Yüksek lisans sonrası, tezli veya tezsiz fark etmez, kişiler M.Sc. (master of science) veya bilim uzmanlığı derecesi kazanırlar. Bazı dalların kendine özgü isimleri vardır. Tıpkı MBA (master of business administration), MHA (master of health administration) ya da MPH (master of public health) örneklerinde olduğu gibi.

Doktora

Doktora ise beş yıldan kısa süre lisans eğitimi alanların yüksek lisanstan sonra, beş sene ve üzeri eğitim alanların (tıp, veterinerlik, dişçilik ve eczacılık) kendi alanlarında yüksek lisansa gerek olmadan kabul edildiği, ders  ve tez döneminden oluşan, yaklaşık 4 sene süren eğitim olarak tanımlanmaktadır. Doktorayı bitirenler PhD (doctor of philosophy) veya bilim doktoru unvanı alırlar.

Doktora ideal olarak 4 dönem ders, 4 dönem tez dönemi olmak üzere 8 dönem ve 4 sene sürer. YÖK'ün yakın zamanda aldığı karara göre 6 sene içerisinde kayıt oldukları doktora programlarını ve 3 yıl içerisinde yüksek lisans programını bitiremeyenlerin programla ilişikleri kesilir. Daha öncesinde yüksek lisans ve doktora programlarına kayıtlı olanları için bu süre 2016 Nisan ayından hesaplanır. Yani halihazırda 2016 Nisan öncesi YL ve doktoraya kayıtlı olanların, ne zamandır devam ettiklerine bakılmaksızın, sırasında 3 ve 6 seneleri Nisans 2016 itibariyle başlatılıyor.

Doktora programlarında YL programlarında olduğu gibi ayrımlar yoktur. Tük doktora programlarında örgün öğretim olarak hafta içlerinde ve mesai saatlerinde dersler işlenir ve tez yazmak zorunludur. Doktoranın amacı bir alanda akademik olarak bilimsel araştırma ve ders verme yetkinliğine erişmektir. Akademik eğitim sürecinin son noktasıdır. Doktora sonrası kişiler "artık ders verebilir" konumuna gelebilmektedir.

Doktoraya özgü süreçlerden birisi de yeterlilik sınavıdır. 2 yıl 4 dönemde ideal olarak ders dönemini tamamlayan doktora öğrencileri tez dönemine geçebilmek için alanlarında yeterlilik sınavını vermek zorundadırlar. Yeterlilik sınavında, kişinin aldığı ya da alamadığı derslere bakılmaksınız, alanından her konuyla alakalı soru sorulabilir. Yeterlilik sınavını geçen doktora öğrencisi alanında yeterli bilgiyle donanmış olarak kabul edilir.


Doktora tezinin yüksek lisans tezine göre daha ileri, daha komplike ve daha kapsamlı olması beklenir. Doktora tezinde amaç literatüre yeni bir şey katmaktır. Literatürü tekrar eden tezler zayıf olarak kabul edilir. Tez savunmasını yapan kişi doktorasını almaya hak kazanır. Doktoranın tıpta uzmanlıkta bu noktada bir farkı vardır. Tıpta uzmanlık süreci başlanılan zamandan tam olarak eğitim süresi sonunda bitmek durumundadır. Uzmanlık 3 4 ya da 5 sene ise başlanılan zamandan bu süre zarfı sonra uzmanlık tez ve yeterlilik sınavı ile biter. Doktorada ise zorunlu bir bitirme süresi 6 yıl haricinde yoktur. Kişi derslerini aldığı, yeterlilik sınavını verdiği ve tez savunmasını yaparak tezini bitirdiği anda doktorası biter. Bu süreç 3 yıla kadar indirilebilir. Tez savunması yapılıp akademik jüriden kabul alındığı anda kişi doktora derecesine kavuşur.

Doktora yapıldığı alanla alakalı bilimsel, akademik ve araştırma sürecidir. Doktora yapanlar alanlarında istekli ve adanmış kişilerdir / kişiler olmalılardır. Bazı tıp doktorları askerlik görevinden kaçmak adına doktoraya başlamakta; isteklilik ve adanmışlıktan uzak bir şekilde doktora programında yer kaplamaktadırlar. Ülkemizde askerlik görevinin zorunluluğu ve biz tıp doktorlarına kısa dönem hizmetin bile olmayışı tıp doktorlarını bu çözüme itmektedir. Bu yönden kısmen bu hareket anlaşılabilir. Yine mümkünse yapılmaması en iyisidir. Çünkü öğretim üyeleri doktoraya öğrenci kabul ederken mümkün oldukça istekli ve adanmış adayları seçme, askerlik ve sırf akademik titr için başvuranları eleme gayretindedir.

Dikkat edilmesi gereken birkaç husus (Do ve Don't kısmı)

Şu anda YÖK kararı ile örgün öğretim lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında okuyan öğrencilerden katkı payı alınmamaktadır. Diğer yandan aynı anda birden çok programa kayıtlı iseniz son kayıt yaptırdığınız 2. program için katkı payı ödersiniz. Örneğin, tıp fakültesinden mezun oldunuz. Fizyoloji alanında doktora yapıyorsunuz. Bunun yanında açıköğretimden sağlık kurumları işletmeciliği okumaya karar verdiniz. Normalde sadece açıköğretim bölümü okurken vermeyeceğiniz katkı payını ödersiniz.

Naçizane tavsiyem, bir alanda akademik olarak ilerlemek amacında değilseniz tezli YL yapmayın. Çünkü tezli YL akademik ilerleme içindir. Amacınız akademik ilerleme değil de, alanda eğitim almak ve nosyon kazanmak ise tezsiz YL yapın. Akademik ilerleme amacında olmamanıza rağmen kabul alacağınız tezli YL akademik ilerleme amacında olan başka birisini engelleyecektir. Çünkü tezli YL kadroları genelde birkaç adetle sınırlı iken, tezsiz YL kadroları 40 - 50 adete kadar çıkabilmektedir, genelde en az 5 - 10 adet olmaktadır.

Yakınlarda çıkan bir YÖK kararı ile aynı anda birden fazla tezli YL, doktora veya aynı anda hem doktora hem YL yapılması yasaklanmıştır. Kişi aynı anda ya bir tezli YL ya da doktora yapabilir. Diğer yandan bu programların yanında tezsiz YL programlarına kayıt olunmasında bir sakınca görülmemiştir. Yani kişi aynı anda en fazla tezli ve tezsiz YL programını ya da doktora ve tezsiz YL programını götürebilir. Ayrıca istediği kadar tezsiz YL programına kayıtlı olabilir.

Gerek yüksek lisans gerek ise doktora dereceleri alanda eğitim, nosyon kazanma, araştırma ve bilimsel derecelerdir. Bazı tıp doktorları sırf PhD ya da M.Sc. gibi dereceler adına programlara başlamaktadırlar. Çok acıdır ki, bunun için en kolay derece getiren programlar araştırılmaktadır. Oysa ki, yüksek lisans ya da doktoraya başlarken kolaylık ya da zorluk değil, kişisel ilgi ve merak ön plana çıkmalıdır. Kişi tutkulu olduğu ve mümkünse bir ömür kafa yormak istediği alanda yüksek lisans ya da doktora yapmalıdır. Sırf derece için en aç eforla doktora veren (bazı yerlerde anatomi, bazı yerlerde ise tıp tarihi ve etik) bölümler ve buralara kaydolan doktora öğrencileri doktoranın ruhunu anlayamamış, bir ömür de o felsefeye ulaşamayacak kişilerdir.

Sonuç

Tıp öğrencileri ve tıp doktorları arasında en çok bilinen akademik süreç tıpta uzmanlık eğitimidir. Bunun yanında birçok yüksek lisans ve doktora eğitimleri bulunmaktadır. Tıp öğrencilerinin ve tıp doktorlarının kariyerlerini daha iyi planlayabilmeleri için mümkünse daha tıp fakültesi sıralarından itibaren yüksek lisans ve doktora gibi akademik imkanları da bilmeleri gerekmektedir. Böylece herkes kariyerini daha bütüncül, kesin ve ayrıntılı şekilde planlayabilir.

Hayat tıp doktorları için bir öğrenme maratonudur. Bu süreçler de bu maratonun ayrı bölümlerini oluşturmaktadır. Kariyerinizi ve eğitimsel süreçlerinizi daha iyi planlama noktasında başarılar dilerim.

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Tıp Öğrencileri ve Doktorları İçin Açıköğretim İmkanları

Değerli tıp öğrencileri ve tıp doktorları. Eğitim yönünden kendimizi daha ileriye taşıyabileceğimiz başka bir yazıyla yine sizlere merhaba demek istiyorum.

Yıllar önce eğitim yolunda çıktığımız bu uzun ve yorucu yolda eğitimden dönmek yok. Hatta daha da ileri gitmek var. Bu açıdan bu yazıda bizler için açıköğretim imkanlarından bahsedeceğim. Halihazırda birçok meslektaşımız açıköğretim sistemini biliyor ve okumaya devam ediyor. Diğer yandan bu sistemden haberi olmayanların haberdar olması ve mümkün olduğunca erken, mümkünse daha tıp fakültesinde iken, haberdar olunması faydalı olacaktır.

Öncelikle karışan bazı kavramları açıklığa kavuşturmak lazım: Açıköğretim, uzaktan öğretim, ikinci öğretim ve örgün öğretim. Örgün öğretim haftaiçi günlerinde gündüz vakti, öğrencilerin hazır bulunarak işlendiği öğretim biçimidir ve yoklama/derste bulunma zorunluluğu vardır. İkinci öğretim ise hafta içi günlerin akşam saatlerinde ya da hafta sonu günlerde öğrencilerin hazır bulunarak derslerin işlendiği ve yine devam zorunluluğu bulunan öğretim şeklidir.

Bu noktada gelelim uzaktan öğretim ve açık öğretim farkına. Uzaktan öğretimde dersler internet üzerinden ve genelde herkesin rahatça katılabileceği akşam ya da haftasonu işlenmektedir. Online olarak derslere belirli bir yüzdede katılma zorunluluğu vardır. Sınavlar da yerinden yerine göre vizeler bazen internet üzerinden online yapılmakta, final sınavları ise uzaktan üniversitenin olduğu illerde yapılmaktadır. Açıköğretimde ise derslere girme zorunluluğu yoktur. Dersler ve kitaplar sistemde bulunmakta, isteğe bağlı olarak izlenmektedir. Açıköğretim sisteminde sadece vizelere ve finallere girilmektedir. Şu anda açıköğretim sistemi bulunan üç üniversite de neredeyse Türkiye'nin her yerinde sınava girme imkanı sunmaktadır. Dolayısıyla açıköğretim kapsamında bulunduğunuz ilde de sınava girebilirsiniz.

Açıköğretim Fakültesi Bulunan Üniversiteler ve Sistem

Ülkemizde açıköğretim sisteminde en köklü ve en sistematik üniversite Eskişehir'de bulunan Anadolu Üniversitesi'dir. Neredeyse 30 yıllık bir tecrübeyle, gayet profesyonel bir şekilde sistemi yürütmekteler. Zamanında sistemi kuran Anadolu Üniversitesi bu süre içerisinde ülkemizde bir marka olmayı başarmıştır. Diğer yandan çok yakın bir zamanda Atatürk ve İstanbul Üniversitesi açıköğretim sistemine soyundular. Yaklaşık 5 yıllık bir mazileri var. Şu anda Atatürk ve İstanbul Üniversitesi'nde açıköğretim sistemi biraz ağır aksak ilerlemekte, bazı organizasyon sorunları yaşanmaktadır. Buralarda okuyan açıköğretim öğrencileri ders seçimlerinde ve sınavlarda bazı sorunlar yaşamaktadır. Çünkü açıköğretim açısından en önemli sistem otomasyon sistemidir. Her şey uzaktan ve sistem üzerinden olduğu için üniversiteler çok iyi ve ihtiyaca cevap veren bir otomasyon sistemi kullanmak zorundalar. Şu anda otomasyon ve genel sistem olarak en başarılı kurum yine Anadolu Üniversitesi'dir.

Kendim de kayıtlı öğrencisi olduğum ve hayatım boyunca çeşitli bölümlerinde öğrencisi olmayı düşündüğüm üniversite Anadolu Üniversitesi'dir. Ondan dolayı bu üniversitenin sisteminden bahsedeceğim. Açıköğretim sisteminde dönem başlarında ders kaydı olur. Ders kayıtları ilk dönemde Ekim, ikinci dönemde ise Mart aylarında olur. Alınacak dersler belirlenir ve yaklaşık olarak, aldığınız derslere göre değişmekle birlikte, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nde (AÖF) 200 - 300 tl arasında bir ücret ödenir. Sınavlar ilk dönem vize finaller Kasım - Aralık - Ocak aylarında, ikinci dönem ise Nisan - Mayıs aylarında haftasonları gerçekleştirilir. Sınavlar için toplamda 2 vize 2 final için 4 haftasonu gider. Sınav olan haftasonu Cumartesi ve Pazar günleri yarım gün olmak üzere 2 oturumda gerçekleşir.Yani fiili olarak sizden bir yılda toplamda 4 haftasonu istemektedir açıköğretim sistemi.  Sınav yeri olarak ülkenin 81 ilinden birinde tercih ettiğiniz sınav bölgesinde sınavlarınıza girersiniz. İkametinize bakılmaksınız istediğiniz, tercih ettiğiniz yerde sınavlarınıza girebilirsiniz. Vize ve final için ayrı sınav merkezleri kodlayabilirsiniz. Sınav sonuçları ve notlarınız otomasyon sistemi üzerinden açıklanmaktadır. Eskiden olan bütünleme hakkı 4 yıl önce Anadolu Üniversitesi tarafından kaldırılmıştır. Yani final sonucu ile dersten kaldıysanız bütünleme olmadığı için diğer sene almak durumundasınız.

Açıköğretim sisteminde kayıt yenilemez ve dönem ücretini yatırmazsanız kaydınız otomatik olarak dondurulur. Kayıt yenilediğiniz ve ücret yatırdığınız dönem eğitiminize devam edebilirsiniz.

Öğretim materyali olarak en gelişmiş üniversite yine Anadolu Üniversitesi'dir. Her dönem aldığınız derslerin basılı ders kitaplarını bağlı olduğunuz açıköğretim bürosundan almanız gerekmektedir. Ayrıca otomasyon sisteminde kitapların pdf formatları, ders anlatım videoları bulunmaktadır.

Açıköğretim Bölümleri

Anadolu Üniversitesi (AÜ) AÖF kapsamında birçok lisans ve önlisans bölümü bulunmaktadır. 

AÜ AÖF kapsamında bulunan 4 yıllık lisans bölümleri:
- İşletme
- Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi
- Havacılık Yönetimi
- Konaklama işletmeciliği
- İktisat
- Maliye
- Kamu Yönetimi
- Uluslararası İlişkiler
- Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri
- Sağlık Yönetimi
- Felsefe
- Sosyoloji
- Tarih
- Türk Dili ve Edebiyatı
- Sosyal Hizmet
- Yönetim Bilişim Sistemleri
- Halkla İlişkiler ve Reklamcılık

AÜ AÖF kapsamında bulunan 2 yıllık önlisans bölümleri:
- Adalet
- Aşçılık
- Bankacılık ve Sigortacılık
- Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı
- Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri
- Çağrı Merkezi Hizmetleri
- Çocuk Gelişimi
- Dış Ticaret
- Elektrik Enerjisi Üretim, İletim ve Dağıtımı
- Emlak Yönetimi
- Ev İdaresi
- Fotoğrafçılık ve Kameramanlık
- Halkla İlişkiler ve Tanıtım
- İlahiyat Bölümü
- İnsan Kaynakları Yönetim
- İşletme Yönetimi
- Kültürel Miras ve Turizm
- Laborant ve Veteriner Sağlık
- Lojistik
- Marka İletişimi
- Medya ve İletişim
- Menkul Kıymetler ve Sermaye Piyasası
- Muhasebe ve Vergi Uygulamaları
Özel Güvenlik ve Koruma Bölümü
- Perakende Satış ve Mağaza Yöneticiliği
- Radyo ve Televizyonculuk
- Sağlık Kurumları İşletmeciliği
- Sosyal Hizmetler
- Spor Yönetimi
- Tarım
- Turizm ve Otel İşletmeciliği
- Turizm ve Seyehat Hizmetleri
- Yaşlı Bakımı
- Yerel Yönetimler 
- Web Tasarımı ve Kodlama

Hangi Bölümü Okuyabilirim ve Okumalıyım?

Yukarıda verdiğim listede AÜ AÖF kapsamında bulunan lisans ve önlisans bölümleri bulunmaktadır. Özellikle bir tıp doktoru ve öğrencilerinin okuduğu veya okuyabileceği bölümleri bolt olarak paylaştım. 

Diğer yandan illa ki tıpla alakalı bir bölüm okumak zorunda değilsiniz. Eskiden beri gönlünüzde yatan bir bölüm mü var. Örneğin, tarih ya da Türk dili ve edebiyatı. Yazılın ve okuyun. Aynı anda iki bölüm okuyamıyorsunuz Anadolu Üniversitesi'nde.

Size diğer bir tavsiyem şu ki: Önlisans bölümlerinden mezun olduktan sonra Dikey Geçiş Sınavı (DGS) 4 yıllık bölümlere kolaylıkla geçebiliyorsunuz. İster AÖF kapsamındaki dört yıllık bölümlere, ister herhangi bir üniversitenin dört yıllık bölümüne. İsterseniz önlisans bölümüden başlayıp sonra dört yıllık lisans bölümüne geçerek 4 yılda 2 diploma sahibi olabilirsiniz. Örneğin, AÖF sistemine 2 yıllık önlisans programı olan Sağlık Kurumları İşletmeciliği ile başladınız, daha sonrasında 2 yılın sonunda DGS sınavına girerek İşletme, İktisat ya da Sağlık Yönetimi bölümüne geçebilir, ekstra ders yükünüz olmadan bu bölümlerin 3. sınıflarından başlayabilirsiniz. Böylece 4 yılda 2 diploma ile çıkarsınız. Tabi sizin kararınız.

DGS sınavı ALES gibi Türkçe ve Matematik bölümlerinden oluşan bir sınav. Biz tıp doktorları kolaylıkla bu sınavdan gerekli puanları alabiliriz.

AÜ AÖF'de önlisans sonrası doğrudan başvuru yapılabilecek önlisans mezuniyet alanlarının listesi için: https://www.anadolu.edu.tr/uploads/anadolu/ckfinder/aof/files/Dogrudan-Basvuru-Yapabilecek-Onlisans-Mezuniyet-Alanlarin-Listesi.pdf

AÜ AÖF'de önlisans sonrası fark dersleri alarak başvuru yapılabilecek önlisans mezuniyet alanlarının listesi içinhttps://www.anadolu.edu.tr/uploads/anadolu/ckfinder/aof/files/Fark-Dersler-Alarak-Basvuru-Yapabilecek-Onlisans-Mezuniyet-Alanlarinin-Listesi.pdf

***Alınması gereken fark dersleri için: https://www.anadolu.edu.tr/uploads/anadolu/ckfinder//files/2014-2015-Fark-Dersler.pdf

Nasıl Kayıt Olurum?

Açıköğretim sistemleri halihazırda bir yükseköğretim programı öğrencileri ya da mezunları için Sınavsız İkinci Üniversi imkanı sağlamaktadırlar. Yani açıköğretime kaydolmak için sınav şartı yoktur. İstediğiniz bölüme dönem başlarında kayıt yaptırabilirsiniz. Bu açından biz tıp öğrencileri ve doktorları için üniversite sınavına girip puan alma şartı yoktur.

İkinci üniversite kayıtları Anadolu Üniversitesi AÖF Türkiye programları için 31 Ağustos ve 9 Eylül 2016 tarihleri arasında yapılacaktır. Yani şu anda açıköğretime kayıt yaptırmanız için herhangi bir engel bulunmamaktadır. Tek yapmanız gereken istediğiniz bölüme karar vermek ve belirtilen tarihlerde istenen belgelerle kayıt yaptırmak.

Anadolu Üniversitesi AÖF İkinci Üniversite ile alakalı daha ayrıntılı bilgi için: https://www.anadolu.edu.tr/acikogretim/nasil-ogrenci-olabilirim/ikinci-universite

Açıköğretim Derslerine Nasıl Çalışmalıyım?

Açıköğretim derslerine çalışmakta birçok yöntem uygulanabilir. Bu yöntemlerden en iyisi ve sizi en bilgili şekilde mezun edecek yöntem derslerin kitaplarını okumak ve ünite sonlarındaki soruları çözmektir. Böylece maksimum bilgi ile mezun olabilirsiniz. Tabi süre sorunu nedeniyle bunu yapamayabilirsiniz. İkinci ve daha kısa yöntem ise her ünitenin sonundaki özet kısmını okumak ve soruları çözmektir. En kısa yöntem ise kitaplarda bulunan ünite sonlarındaki soruları çözmektir. Bence Anadolu Üniversitesi'nin verdiği kitaplar haricinde diğer açıköğretim yayınlarının kitaplarına ya da çıkmış sorularına çalışmanıza hiç gerek yok. Zaten artık çıkmış soru da çıkmıyor. Sadece bazı forumlarda kitapların özetleri bulunmakta, belki bu kısa özetler okunabilir.

Açıköğretimde derslere çalışırken seçerek çalışılması gerektiği kanaatindeyim. Bir dönemde genel ve ideal olarak 7 ya da 8 ders alınmaktadır. Bundan birkaçı gerçekten önem arz etmektedir. Mesela Sağlık Kurumları İşletmeciliği 1. sınıf 1. dönem derslerine bakalım:

Sağlık Kurumları İşletmeciliği 1. sınıf 1. dönem dersleri

Derslere baktığımızda en önemli dersler İşletme İlkeleri ve İktisata Giriş dersleridir. Örneğin bu iki dersin kitaplarını eğer vaktimiz varsa uzunca okuyabiliriz. Diğer dersler içinse önemine veya geçme durumuna göre özet okuma ve soruları çözme ya da sadece soruları çözme yoluna gidilebilir.

Açıköğretim sisteminde sınavlar her ders için 20 adet test sorusundan oluşur. Yanlış cevap doğruyu götürmez. Böylelikle hiç çalışmadan bile, test tekniği zaten mükemmel olan tıp öğrencileri ve doktorları hiç çalışmadan da dersleri verebilirler. Karar sizin :)

Son Söz

Eğitim için çıktığımız bu yolda yüksek lisans derecesi ile mezun olduğumuz ya da olacağımız tıp fakültesi bizi ülkenin en eğitimli grubu içerisine zaten dahil etmektedir. Çıktığımız bu eğitim yolunu bir ya da birkaç açıköğretim bölümü ile taçlandırmak elinizde. Tıp fakültesine başlarken kaydolacağımız bir bölümü belki de biraz uzatarak bir şekilde bitirebilirsiniz. Böyle tıp fakültesinden mezun olduğunuzda 6 yılın sonunda elinizde 2 ya da 3 diploma ile mezun olursunuz.

Öğrenmenin ve okumanın yaşı yok. Tabi ki şu an en şanslı olanlar tıp fakültesinde iken bu imkanları fark eden tıp öğrencileri. Diğer yandan uzmanlığa başlarken ya da meslek yaşamının hangi noktasında olursanız olun açıköğretim sistemine sizler de girebilirsiniz. Bir bölüm okuduktan sonra ikinci bölümle devam da edilebilir. Okumanın ne yaşı ne de sınırı var.

Siz meslektaşlarıma şimdiden başarılar diliyorum.