6 Haziran 2014 Cuma

Tıp Öğrencilerine Akademik Tavsiyeler


Sevgili tıp doktorları ve geleceğin tıp doktorları olacak tıp öğrencileri.

Hepinizin malumudur ki, ağaç yaşken eğiliyor. Halihazırdaki tıp doktorları için bu blogdaki yazılar yararlıdır. Zararın neresinden dönersek ya da nerede kara geçmeyi başarırsak kardır. Diğer yandan elimizde daha kök hücre özelliğinde, her alana yönlenebilecek kapasitedeki tıp öğrencilerimiz var. Bu yazıda daha tıp öğrencisiyken temel bilimlere, doktoraya ya da diğer akademik konulara yönelen ya da aslında bu bölümlerde kendini bulacak tıp öğrencilerine bazı tavsiyelerde bulunacağım.

Bu blogu kurarken, tıp doktorlarına ve tıp öğrencilerine doktora ve akademik konularla alakalı bilgi vermek gayesiyle çıktım. Ana amaçlarımdan bir tanesi de tıp öğrencilerinin popüler kültürün etkisinde kalarak ve popülizmin peşinde koşarak uzmanlığına karar vermelerini önlemek, aslında temel bilimlerde ve akademide kendini bulacak tıp öğrencilerine erken zamanlardan bu duyguyu aşılamak ve çok geç bir zamanda gerçekleri anlamalarına engel olmaktır (burada bu dediklerimi yaşayan tıp doktorları bir "ah" çekeceklerdir, keşke bize de tıp öğrenciliğimizde böyle diyen biri olsaydı, diye).

Tıp alanını gözlemlediğim uzun yıllardan beri TUS ve uzmanlık seçimi konusunda büyük değişimler gördüm. ilk başlarda dahiliye, pediatri gibi ana alanların puanı yüksekti. Çapa dahiliye, Cerrahpaşa pediatri insanların hayallerini süslerdi. Sonraları kardiyoloji, plastik cerrahi, kadın doğum gibi bölümler ön plana çıktı. Şimdi ise radyoloji, FTR, dermatoloji gibi rahat dallar ön planda. Şunu gördüm ki, yıllar önce popüler kültürün etkisiyle kadın doğum alanını ya da dahiliyeyi seçenler bin pişman. İşini severek yapanlar tabi ki, etkilenmemişlerdir. Popüler kültürün etkisiyle kardiyoloji seçenler bugün bin pişman. 4 -5 yıllık kardiyoloji uzmanı iken, af çıktıktan sonra daha önce bıraktığı nükleer tıpa giren insanlar gördüm, 40 küsür yaşında iken bir uzmanlığından sonra adli tıp ya da halk sağlığı uzmanlığına dönenler gördüm. 3 - 5 bölüm dolaştıktan sonra temel bilimleri keşfedeni gördüm. Bu da bende şu görüşü doğurdu: Popüler kültürün etkisinde kalmayacaksın, hangi bölümü seviyorsan o bölüme gideceksin. Neticede gülü seven dikenine katlanır. Tıp öğrencisiyken her dersi ve stajı aldığınızda aktif olun, sanki orada çalışıyormuş gibi davranın ve o bölümü deneyin. Sevdiğiniz, yeteneğinizin olduğu, ömür boyu içiniz rahat olarak yapabileceğiniz alanı seçin.

Sanırsam popüler kültürün etkisinde kalmamız, biraz da biz tıp doktorlarının yarışmacı insanlar olmasından kaynaklanıyor. Daha tıp öğrencisiyken herkesin kendisine hedef olarak koyduğu Siyami Ersek kardiyolojiyi kendisine hedef olarak koyuyor arkadaş. Her yere, TUS kitaplarına Siyami Kardiyo yazıyor. Sonra kazanamadığında üzülüyor, kazansa pişman oluyor. Çünkü popüler kültürün etkisinde kalarak orayı yazıyor. Bölümü ve zorluklarını tanımıyor. Siyami Ersek kardiyodan, Koşuyolu kardiyodan mezun olup pişman çok kardiyolog biliyorum. O zaman:

Popüler kültürün etkisinde kalmayın.
Kendi sevdiğiniz dala yönelin.
Aksine ailenizden ve tıbbiyedeki arkadaşlarınızdan gelen başka seslere (örn. fizyoloji de neeymiş gibi) kulak asmayın.
Unutmayın, dün psikiyatri kazanları psikologlarla karıştırıp "bari doktorluk kazansaydın" diyen halkımız vardı, bugün ise psikiyatri TUS puanı en yüksek bölümler arasındadır.
Unutmayın, dün mikrobiyologları klisinyenler küçümserdi, bugün ise klinisyenler bir dakika durmadan çalışırken, mikrobiyologlar rahat laboratuvarlarında çaylarını yudumlamakta ve daha fazla performans yapmaktadırlar.

Bütün tıp doktorlarını temel bilimlere çelmek gibi bir amacım yok. Biliyorum ki, 100 tıp öğrencisine konuşsam, aralarından 3 - 5 tane temel bilimler düşünen ve isteyen tıp öğrencisi çıkacaktır, çıkmalıdır. Çıkmıyorsa anormaldir, popüler kültürün etkisidir. Bunu kırmamız lazım. Amacım 100 tıp öğrencisinden 100'ünün temel bilimler seçmesi değildir. Hakikaten yeteneği olan, kendisini temel bilimlerde bulacak ve gerçekleştirecek bu tıp öğrencilerini temel bilimlere çelmektir. İşte bu 3 - 5 tıp öğrencisi arasında olan tıp öğrencisi! Sözüm sanadır:

Gel, popüler kültürün peşinde koşma. Gel, içindeki araştırmacı ruhunu ortaya çıkar. Gel, bu alana yönel. Anatomist olup, özel tıp fakültelerinden 20.000 TL maaşla transfer edilenler vardır. Aynı tıp fakültesinde klinisyenlerin çoğu bu kadar almamaktadır. Çünkü klinik bölümlerin kadroları zaten hemen dolmaktadır. Temel bilimler ise boştur. Akademik kariyer imkanları ve olanakları daha fazladır. TUS dershaneleri klinik bilimler hocalarını çok rahat bulmakta, temel bilimler hocası bulmakta zorlanmaktadır. Temel bilimlerde TUS dershanesi hocalığı da yapabilirsin. Bu örnekleri çok para kazanırsın garantisi vermek için değil, para sadece klinik bilimlerde değili kanıtlamak için veriyorum. Bu algıyı yıkın.

Popüler kültürün önünde sürüklenirsen mutsuz olursun. Kendini gerçekleştir, sevdiğin bölüme yönel. İdealist olarak, severek istersen Beyin ve sinir cerrahi yaz ve ilerle. Saygı duyarım. Ama sevdiğin, istediğin bölüme git. Başkasına kulak asma. Popüler kültürün önünde sürüklenirsen gelecekte, uzun zaman sonra aklın başına gelir de pişman olursun, çok vakit kaybettim dersin. Keşke daha önce bu alana dönseydim dersin. Hem gelecekte hangi bölümün popüler olacağı belli olmaz. Dün kardiyolojiydi, ondan önceki gün dahiliye ve pediatri, bugün ise FTR ve derma. Peki yarın? Yarın aynı bölümlerin popüler olacağının garantisi var mı? Mesela bugünlerde adli tıp ve halk sağlığı birçok bölümden daha fazla TUS puanı ile asistan almakta. Dün ise puan olarak geçtiği bölümler adli tıpla ve halk sağlığıyla alay ederlerdi. Anestezinin önceden puanı çok düşüktü, şimdi ise baya yükseldi. Anestezistlerle "50 puanlık adam, niye tavsiyelerine uyayım" diyen klinisyenler biliyorum. Bugün anestezinin puanı bunu diyenlerin puanını geçti.

Gelelim, zaten tıbbı ailesinin isteğiyle yazmış, tıptan her gün nefret eden, tıptan bir beklentisi olmayanlara. Haklısınız. Kendi isteğiniz dışında buraya itildiniz. Aslında belki de mühendislik istemiştiniz, belki de başka bir alan. Bundan sonra yapacağınız kendinize uygun bir dal varsa ona yönelmeniz. Psikoloji ile ilgilenenler biraz tı dışı olarak psikiyatriye kayabilir. Bakın, bilgisayarla ve mühendislikle ilgili olanlar medikal mühendisliğe ya da tıp bilişimi bölümüne kayabilirler. Alan çok. Yine olmadıysa, bu arkadaşkların tıbbın içindeki daha az travmatik olan FTR, derma gibi bölümler seçmesine bir şey demem.

Diğer yandan sadece para için tıbbiyeyi seçen veya seçtirilen tıp öğrencilerine. Ya bu düzeni kıracaklar ya da onlar zaten para neredeyse orada olacaktır. Salt olarak para kazanmayı düşünenlerin temel bilimlerden çok nasibi yoktur. Herkesin tercihine saygı duyarım. Bu arkadaşların bu düşünceleri değişmezse, bu yazıdan alabilecekleri bir şey yoktur.

Temel Bilimlere ve Doktoraya Yönlenmek İsteyen İçin Akademik Tavsiyeler

Bu kadar yazıdan sonra artık tavsiyelere geçebiliriz. Artık kararınızı verdiniz ya da vereceksiniz.

Gerekli puanlar olarak ALES ve YDS puanlarınızı 5. veya 6. sınıflarda veya daha erken sınıflarda alın. Tıpta ortalama yapmak gereksiz diyenlere aldanmayın. Temel bilimler ve doktora düşünüyorsanız çok gerekli. Mümkün olduğunca ortalamanız iyi olsun.

İlgilendiğiniz bir ya da birden çok temel bilimler alanıyla alakalı okuldaki hocalarınızla görüşün, tanışın. Onlarla projelere ve araştırmalara girin. Laboratuvarda vakit geçirin. Varsa doktora derslerine girin müsait zamanlarınızda (doktoraya resmi olarak başlayamasanız da, derslerine hocalarla konuşup girebilirsiniz). Bunları yapmanız istekli olduğunuzu hocalara gösterecek ve ileride doktoraya kabulde hatta üniversitede kalmanızda faydalı olacaktır. Çünkü temel bilimler hocaları idealist, ilgili öğrencileri severler.

İlgili olduğunuz alanla alakalı kongrelere ve diğer akademik toplantılara katılın. Bildiri yazın. Mümkünse yurt dışında araştırma stajı ayarlayın. Hatta mümkünse doktora için yurt dışına gidin.İmkanınız varsa Türkiye'de durmayın.

Sürekli yeni imkanlar araştırma halinde olun. Benim bilmediğim çok şey var. Sizlere de dolayısıyla aktaramam. Lakin, kendi yolunuzu kendiniz açın. Başkasının açtığı yollara bel bağlamayın. Siz kendinize bir yol açtığınızda başkalarına da yollar açın, yardımcı olun, elinden tutun.

Okurken ERASMUS gibi değişim programlarıyla yurt dışına gidin.

Yazlar çok önemlidir. Yazlarda gönüllü olarak araştırmalara katılın. İlgi duyduğunuz alanla alakalı kurslara gidin.Sertifikalar alın. Örneğin, ilgili iseniz ELISA, elektroforez, Western Blot kursuna gidin ve sertifika alın. Deney Hayvanları Kullanım Sertifikası alın, dursun. Bir hayvan deneyine katılırsanız gerek olur.

Gibi, gibi, gibi,... Yine aklıma gelirse yazarım. Siz de araştırın.

Sonuç

Ben kendi üstüme düşen görevi yaptım. Siz daha tıp öğrencisiyken sizleri uyardım. Gelecekte "dememişti" diyemezsiniz. Tıbbiyeyi aktif okuyun. Her bölümde sanki oranın asistanı gibi çalışın ki, oranın size uygun olup olmadığı, sevip sevmediğinizi değerlendirin. Uzmanlık alanınızı ve temel bilimlerle ilgileniyorsanız sevip sevmediğinizi değerlendirin. Ne kadar erken karar verebilirseniz o kadar iyi. Uzmanlık seçerken uzun seneler kaybetmenize de engel olur böylece.

Elinizden geldiğince araştırın, sevdiğiniz bölümü bulmaya ve bölüme daha tıp öğrencisiyken karar vermeye çalışın. Şu sözü unutmayın:
"Aramakla bulunmaz, ama bulanlar arayanlardır"
Umarım gönlünüzde yatan aslanı bir an önce bulursunuz ve umarım aranızdan 100 tıp öğrencisinde 3 - 5 tanesi idealist olarak temel bilimleri seçer ve mutlu olur. O zaman bu yazı başarıya ulaşmış demektir.

Başarılar.